Yatırım Koçu

BORSA EĞİTİMİ

FOREX EĞİTİMİ

TEKNİK ANALİZ EĞİTİMİ

İKİLİ OPSİYON EĞİTİMİ

TEMEL ANALİZ EĞİTİMİ

VOB EĞİTİMİ

www.yatirimkocu.com

bugün piyasalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bugün piyasalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

GÜN SONU PİYASALAR



ABD’de Cumhuriyetçiler ile Demokratlar yeniden başladıkları görüşmelerde iyimser açıklamalarda bulunuyorlar. Gerek Başkan Obama’nın gerekse Temsilciler Meclisi Başkanı Boehner’in anlaşma sağlanmasına dair umutlu açıklamaları piyasaların güne dün Almanya ZEW endeksi ile yakalanan olumlu havayı pekiştirerek başlamasına imkan sağladı. Bugüne dair temel beklenti ise yıl sonunda biten operation twist yerine FED’in bugünkü toplantısından 40 milyar dolarlık mortgage tahvil alımına 45 milyar dolarlık bir de hazine tahvili alım kararı eklemesi kararı çıkması..
ABD dışında gündemde ise Yunanistan’ın tahvil alımının hedefe ulaştığı ve Almanya ile Fransa’nın da ortak bankacılık denetiminde uzlaşma sağladığı da haber akışı arasında dikkat çeken başlıklardı. Asya tarafında da Japonya’da çekirdek makine siparişlerinin son 3 ayda ilk kez artış göstermesi ülkenin sanayi üretimi ve dolayısıyla büyüme beklentilerine ilişkin olumlu sinyaller vererek küresel piyasalardaki iyimserliğe katkı sağlamış oldu.
Yunanistan’ın tahvil geri alımının başarılı geçtiğine dair haberleri açılış öncesi zaten takip etmiştik, geri alım programının resmi sonuçları da gün içinde açıklandı. Buna göre Yunanistan, program kapsamında 31,9 milyar euroluk tahvili geri aldı.
Kuzey Kore’nin roket denemesi, İtalya Başbakanı Monti’nin istifası gibi haber akışları ise bu iyimserlik içinde göz ardı ediliyor. Avrupa borsaları, dünkü alıcılı seyirin ardından bugün de güne yükselişle başladılar. Euro bölgesinde sanayi üretiminin beklenmedik şekilde daralmaya devam etmesi ile endekslerde temkinli bir duruş eğilimi görülse de borsalar gün içinde olumlu duruşlarını korudular.
Almanya’da TÜFE Kasım’da -0,1% oranında değişim gösterirken, Fransa’da da değişim göstermesi beklenmezken %0,2 geri çekildi ki bu da Euro bölgesi krizinin talebi baskılamasından kaynaklanıyor olabilir. Bugün Avrupa tarafında en önemli veri akışı Euro bölgesinde sanayi üretimiydi. Ekim ayında Euro bölgesinde sanayi üretimi daralmaya devam etti, değişim göstermesi beklenmezken %1,4’lük bir daralma açıklandı, bu da ECB Başkanı Draghi’nin bölgede toparlanma için 2013 yılını işaret etmesini haklı çıkarıyor. Bölgede bugün sanayi üretimi dışında takip edilen bir diğer başlık da İtalya’nın borçlanma ihalesiydi. İtalya 12 ay vadeli bono ihalesinde 6,5 milyar euro borçlanmayı düşen borçlanma maliyeti ile gerçekleştirdi, bu da Monti’nin istifa haberlerinin piyasalarda çok büyük çalkantılar yaratmayabileceği ve ülkeye yatırımcının güveninin sarsılmayacağı anlamına gelebilir.
ABD’de bugün ithal fiyatları açıklandı. %0,5 geri çekilmesi beklenen fiyatlarda gerileme beklentilerin üzerinde %0,9 oldu. Bunun dışında gündem FED toplantısı. Faizlerin değiştirilmesi beklenmiyor ama ek tahvil alımı ile yeni bir teşvik önlemi açıklanacağı beklentisi olduğundan TSİ 21,15’te başlayacak olan FED Başkanı Bernanke’nin basın açıklaması bu açıdan önemli ve piyasalar açısından yön tayin edici olacak beklentisindeyiz.
Ekonomi Bakanlığı, Ekim ayında 498 milyon dolar düzeyinde uluslararası doğrudan yatırım girişi gerçekleştiğini ve Ocak-Ekim döneminde ise 10 milyar 584 milyon dolarlık bir doğrudan yatırım girişi olduğunu bildirdi.
İMKB, TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın dün verdiği faiz indirimi sinyalleri sonrası bugün güne %0,28 artışla 77,027 puandan başladı. İlk seansta 77,375 puana dek yükselip kar realizasyonuna döndükten sonra Avrupa borsalarına paralel bir bekleme moduna geçen endeks birinci seansı %0,05 primle 76,855 puandan tamamladı. İkinci seansta yeniden alımlarla yükselerek 77,466 seviyesine gelerek ilk direnci 77,500’e yaklaşan endeks günü %0,77’lik bir yükseliş ile 77,404 puandan tamamladı.
TCMB 1,0 milyar TL’lik haftalık repo ihalesi açtı. Dolar/TL’de TCMB’den faiz indiriminin yanı sıra EURUSD’deki yükselişin (piyasalardaki iyimser bekleyişlerin dolara değer kaybettirmesinin etkisi)de etkisi ile gün 1,7825 seviyelerinden başladı. EURUSD’de yükselişin devam etmesi ile 1,78 düzeyinin altına gelen Dolar/TL gün içinde en düşük 1,7780’i gördü. EURUSD, FED’den ek tahvil alımı beklentilerinin dolara değer kaybettirmesi ve Almanya’da ZEW endeksinin de euroyu desteklemesi ile dün 1,30’u test etmişti, bugün de İMKB açılışında paritede 1,30 seviyesinin üzerinde bir yükseliş eğilimi mevcuttu. Bu eğilimin sürmesi ile gün içinde en yüksek 1,3053’ü gören paritede Euro bölgesi sanayi üretim verisi ile bir miktar gevşeme görülse de FED’den beklentiler paritenin güçlü duruşunu ve yükselişini sürdürmesini sağladı.

En çok değer kazanan ve kaybeden hisselere sektörler bazında bakıldığında; XTRZM %2,26, XTCRT %1,47 ve XKMYA %1,40 değer kazanmış, XKAGT %1,17, XILTM %1,07 ve XGMYO %0,68 değer kaybetmiştir. Hisselere yükselenler/ düşenler şeklinde bakıldığında yükselenler listesinde ilk beş MERIT %21,26, ETILR %13,95, EGYO %6,67, DENGE %6,60 ve TGSAS %6,29 şeklinde sıralanırken, OSMEN %9,42, KRSAN %8,41, YESIL %6,50, LTHOL %5,45 ve HALKS %3,56 değer kaybederek en çok değer kaybeden beş hisse olarak sıralanmıştır.

GÜN SONU PİYASALAR


Küresel piyasalarda yeni gün iki gündem ile başladı. Birincisi ABD’de Cumhuriyetçilerin uzlaşma cephesine yaklaşarak vergi artırımlarında hemfikir olduklarını  bildirdikleri ortak bir bildiri imzalamalarıydı. İkinci gündem ise S&P’nin Yunanistan’ın kredi notunu  –başlattığı tahvil geri alım programı nedeniyle- ikinci kez  “tercihli temerrüt” seviyesine indirdi. Geçtiğimiz Şubat ayında da  borç yapılandırma sürecinde aynı şey olmuş, S&P sonra ülkenin notunu yeniden CCC  seviyesine yükseltmişti. Bu nedenle beklentimiz bunun piyasalarda ciddi bir sarsıntıya neden olmaması yönündeydi ki tepki beklentimiz doğrultusundaydı.

Piyasalarda bugün takip edilecek en önemli gelişme ise ECB faiz toplantısıydı, ayrıca Fitch’in uyarısından nasibini alan İngiltere’de faiz kararı bugün  bekleniyordu. İngiltere Merkez Bankası faiz oranlarını değiştirmeyerek %0,50'de, varlık alım programını da değiştirmeyerek 375 milyar sterlinde bıraktı. Avrupa  Merkez Bankası(ECB) da faiz oranlarını değiştirmedi, PPK faiz oranlarının yüzde 0.75 olarak devam etmesi kararı aldı. PPK sonrası Draghi’nin  yaptığı basın  açıklamasının önemli başlıklarına göz atacak olursak; Euro bölgesinde ekonomik zayıflıkların gelecek yıl da devam etmesinin beklendiğini söyledi. Draghi’nin  öngörüsüne göre ekonomide kademeli toparlanma için tarih; 2013 son çeyrek. Ayrıca ECB’nin 2012 GSYH tahminini -0,6/-0,2% aralığından -0,6/-0,4% aralığına  aşağı yönlü revize ettiği de belirtildi. Esas dikkat çeken başlık ise ECB mevduatlarına negatif faiz uygulanmasının müzakere edildiğinin açıklanmasıydı.

İngiltere’de Ekim’de toplam ticaret açığı 3,0 milyar GBP beklentinin üzerinde 3,6 milyar GBP oldu, bunda mal ticaretinin önemli ölçüde etkili olduğunu gördük,  Euro bölgesinde GSYH 2. Tahminine göre de bölgede resesyon devam ediyor, bölge ekonomisinin 3. Çeyrekte beklenildiği gibi %0,1 gerilediği bildirildi. Avrupa  tarafında günün bir diğer önemli verisi ise Almanya fabrika siparişleriydi, Ekim’de siparişler beklentinin üzerinde %3,9’luk bir artış göstererek piyasalara bir  miktar destek olsa da sabahki mali uçurum iyimserliği ile güne yükselişle başlayan Avrupa borsaları’nda bölgedeki resesyona işaret eden GSYH verileri sonrası  değer kazançlarının önemli ölçüde eritildiği görüldü. ECB’nin büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize etmesi,  ekonomide toparlanma için Draghi’nin 2013 sonunu işaret etmesi ve ECB mevduatlarına negatif faiz olasılığından bahsedilmesi de risk iştahının daha da geri çekilmesi ile sonuçlandı.

ABD’de bugün veri akışında yalnızca Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları vardı. İşsizlik başvuruları 380.000 artış göstermesi beklenirken beklentinin üzerinde bir  azalma kaydederek 370,000 olarak açıklandı. Ancak piyasalarda yarın açıklanacak Tarım Dışı İstihdam verisi bekleniyor, dün açıklanan ve tarım dışı istihdamın  öncüsü kabul edilen ADP Özel Sektör İstihdamı ABD işgücü piyasasında toparlanmaya dair iyi sinyaller vermemişti.

Yurtiçinde ise bugün TCMB Yılsonu Beklenti anketi açıklandı. Anket sonuçlarına göre; yıl sonu TÜFE beklentisi %7,20’den %6,52’ye düşürülürken, büyüme beklentisi %3,2’de sabit bırakıldı. TÜFE’ye benzer şekilde cari açıkta kademeli toparlanmanın sürdüğüne işaret eden veriler ışığında yıl sonu cari açık beklentisi  de 58,3 milyar dolardan 57,3 milyar dolara indirildi. Bu şekilde, TCMB Beklenti Anketi, ekonomi aktörlerinin (mali ve reel sektör karar alıcı ve  profesyonellerinin) cari açık ve enflasyon beklentilerinde iyileşmeye işaret etmiş oldu.

TCMB Başkanı Erdem Başçı da  TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı sunumda, Merkez Bankası’nın fiyat istikrarını koruyup finansal istikrara katkı  yapmak suretiyle büyümeyi desteklediğini, önümüzdeki  aylarda Türkiye'de enflasyonun düşmeye devam etmesi ve büyümenin hız kazanmasının
beklenebileceğini ve bankanın önümüzdeki dönemde de alacağı tedbirlerle finansal istikrara katkı yapmaya devam edeceğini bildirdi.

TCMB 5,5 milyar TL’lik haftalık miktar bazlı repo ihalesi açtı, düne kadar TL’deki değer kazanma sürecinin devamı ile Dolar/TL 1,7850 seviyesini aşamazken, dün  hem euronun güç kaybetmeye başlaması ile EURUSD’de görülen düşüş, hem de politika faizinin de altına inen gösterge tahvil faizinin hafifçe yükselmeye  başlayarak bu seviyeyi aşması sonucu Dolar/TL’de başlayan yükseliş eğiliminin bu sabah da sürdüğünü gözlemledik. Parite 1,7890 seviyesine doğru bir  yükselişle başladıktan sonra 1,79 seviyesini test edip geri çekildi ancak EURUSD’de sert düşüş ile İMKB kapanışına doğru Dolar/TL yeniden 1,79’un üzerindeydi. Yunanistan’ın tahvil alımı ile başlayan euronun değer kazanma süreci  dün İspanya’nın hedefinin altında borçlanması ve sert düşen perakende satışlar güç  kaybettiğinden, parite 1,31’i aşağı yönlü kırmıştı, bu sabah piyasalarda çok etkin olması beklenmeyen Yunanistan’ın not indirimi ve Euro borç krizinin  baskılarının sürüyor olması ile ECB toplantısı öncesi parite bir miktar daha gevşeyerek güne 1,3042’lere dek inerek başladı.  1,3087 seviyesini test ederek  yeniden 1,31’i hedefleyen pariteyi buradan döndüren Euro bölgesinde resesyon oldu. 1,3050’nin üzerinde tutunmaya çalışan parite, ECB’nin 2012 büyüme  tahminlerini indirdiği ve ECB mevduatlarına negatif faiz uygulanmasının toplantıda etraflıca görüşüldüğü açıklanan ECB Başkanı Draghi’nin basın toplantısının  ardından hızlıca gevşemeye başlayarak  1,2977’ye dek geriledi.

1 günde %125 kar


Forex işlemleri ile daha düşük maliyet daha yüksek kazanç....

Forex eğitimleriyle sizde başarılı olabilirsiniz.

GÖSTERGE TAHVİLİ

Geçtiğimiz hafta gösterge tahvil getirisi tarihinde ilk kez %6.0 seviyesinin altına kadar geriledi. Gösterge tahvil getirisinde görülen bu hareketlerin ardından gösterge tahvil getirisinin nereye kadar gerileyebileceği tartışılmaya başlandı. Bu haftaki çalışmamızda, getirinin kısa vadede nereye kadar gerileyebileceğini belirlemeye çalıştık. Analizimiz mevcut durumda gösterge tahvil getirisinin kısa dönemde gidebileceği aşağı yönlü marjın azaldığına işaret etmektedir. İlk etapta gösterge tahvil getirisinin %5.76 seviyelerine kadar gerileyebileceğini ve bu seviyelerin kısa vadede görebileceğimiz dip seviye olabileceğini düşünüyoruz. Ancak uzun vadede diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının da notumuzu yatırım yapılabilir seviyeye çekeceğine yönelik güven artarsa, enflasyonun da TCMB’nin beklenti patikasına yakınsamaya başlaması durumunda gösterge tahvil getirisi daha düşük seviyelere gerileyebilir. 2012 yılının başında çift haneli seyreden enflasyon rakamlarına ve beraberinde TCMB’nin uyguladığı sıkı para politikasına bağlı olarak gösterge tahvilin bileşik getirisi de çift haneli seviyelerde bulunuyordu. Ancak özellikle büyümede görülen yavaşlama sinyalleri ve enflasyonun yeniden tek haneli seviyelere gerileyeceğine ilişkin beklentiler ile TCMB’nin para politikasını gevşetmesi gösterge tahvilin bileşik getirisinin de yeniden tek haneli seviyelere gerileyerek aşağı yönlü bir eğilim sergilemesine neden oldu. Ekim ayının son haftalarında ve Kasım ayının başında kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in not artırım beklentilerinin artması ile bileşik getiri yeniden bir düşüş trendine girmiştir. Fitch’in notumuzu yatırım yapılabilir seviyeye çekmesi ile beklentilerimize paralel olarak bileşik getiri %6.80 seviyesinin altına hareket etmiştir. Son dönemde ise gerek TCMB’nin para politikasını gevşetmeye devam edeceğine dair söylemleri gerek diğer gelişmekte olan ülkelerin tahvil-bono piyasalarındaki hareketler gerekse Fitch’in ardından diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının da notumuzu yatırım yapılabilir seviyeye çekebileceğine ilişkin beklentiler ile bileşik getiri ilk kez %6.0 seviyelerinin altını gördü. Bu haftaki raporumuzda ard arda rekor düşük seviyelere gerileyen bileşik getirinin aşağı yönlü hareketine devam edip etmeyeceği, etmesi durumunda ise kısa vadede hangi seviyelere kadar gerileyeceği tartışılacaktır. Gösterge tahvil getirisi ile ilişkili olan önemli finansal ve makroekonomik göstergeler, gösterge tahvil getirisinin aşağı yönlü hareketinde sona yaklaşıldığına işaret etmektedir. TCMB yılın ikinci yarısından itibaren ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini aşağı yönlü çekmeye başlamış ve 2 Kasım 2012 tarihi itibarıyla ise %5.75 olan politika faiz oranının altına %5.63 seviyelerine kadar indirmiştir. Gösterge tahvil getirisi ile ağırlıklı ortalama fonlama maliyetlerinin hareketleri birlikte incelendiğinde, zaman zaman ayrışmalar olsa da son dönemde ilişkinin oldukça kuvvetli olduğu görülmektedir. İki gösterge arasındaki ilişki katsayısı da Kasım ayında 0.95 ile yılın en yüksek değerine ulaşarak bu güçlü ilişkiyi teyit etmiştir. Kurda bir aşırı oynaklık olmaması durumunda TCMB’nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini önce %5.50’lere, sonra da %5.30’lara çekmesini bekliyoruz. TCMB’nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini aşağı çekmeye devam etmesi bileşik getiride aşağı yönlü hareketleri destekleyebilecektir. Özellikle fonlama maliyetindeki bu hareketler TCMB’nin faiz indirim sinyali olarak algılanarak tahvil-bono piyasasında getiriler üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturmaktadır. Diğer yandan Güne Başlarken Raporumuz ’da da sıklıkla takip ettiğimiz göstergelerden biri olan 2 yıllık gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvil getirisi farkı tarihi düşük seviyelere gerileyerek, gösterge tahvil getirisinde aşağı yönlü marjın sona erdiğinin bir sinyali olmuştur. Ancak gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık swap oranları arasındaki fark negatif rakamlarda olmasına karşın geçmiş düşük seviyelerinin bir miktar üzerinde hareket etmektedir. Hâlihazırda söz konusu fark -0.87 seviyelerinde seyrederken, 27 Nisan 2011 tarihinde bu farkın -1.51 seviyelerine kadar gerilediği görülmektedir. Bu fark, 2 yıllık swap oranının bulunduğu seviyelerde kalması durumunda, gösterge tahvil getirisinin 0.64 puan daha gerileyerek %5.14 seviyelerine kadar çekilebileceğine işaret etmektedir. Ancak ilk etapta bu farkın ara dip seviye olan ve 5 Temmuz 2012 tarihinde görülen -0.89 seviyesine gerilemesi mümkün görünmektedir. Bu durumda gösterge tahvil getirisinin ilk aşamada %5.76 seviyesine kadar gerilemesi beklenebilir. Piyasalarda beklenmeye devam eden not artırımının 2013 yılının ilk çeyreğinde gerçekleşmesi durumunda ise gösterge tahvil getirisinin bu seviyelerin altına hareket etmesi mümkün olabilir.

PİYASALAR


ABD’de dün mali uçurum konusundan taraflar anlaşırlar beklentisi bugün anlaşamıyorlar beklentisine dönünce volatilite artmaya başladı. Dün Geithner’ın sunduğu ; 1.6 trilyon dolarlık 10 yıl içinde zenginlere uygulanacak vergilerde artış buna karşılık, 400 milyar dolarlık sosyal hak programları kesintisini , kalıcı bir borç tavanı belirlenmesi ve 50 milyar dolarlık ekonomiyi canlandırma planı Cumhuriyetçiler tarafından destek görmedi. Dolayısıyla Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner bu sefer de “kayda değer ilerleme sağlanamadı” diyerek future piyasaların negatif olmasına neden oldu. Bu müzakerelerde bir sonuç çıkana kadar volatilite de doğal olarak artacaktır. Dolayısıyla panik olmaya gerek olmadığını düşünmekteyiz.

ABD’de mali uçurum konusundaki umutlar, AB’de Yunanistan’ın batması/atılması sorununun gündemden çıkması tüm dünyada tahvil faizlerinde gerilemelere neden olmakta. İspanyol tahvil faizlerinde % 5.39’a , İtalyan tahvil faizi de % 4.5 seviyesine, Belçika tahvil faizi 10 yılın en düşük seviyelerine, Avustralya’da tarihi düşük seviyelere, 10 yıllık Japon faizi son 9 yılın en düşük seviyelere gelirken Türkiye’de kısman bu gelime kısmen TCMB’den faiz koridorunda daraltma beklentisi ile %5,96 seviyelerine kadar geri çekilme yaşandı.

Ama bizde bu durumun büyümeye olumlu destek olmasının yanında; enflasyon düşmeden faizlerdeki gerilemenin ; tasarruf açığı yüksek, sıcak para finansman tarafını rahatlatırken kırılganlığın da artırmakta olduğu , negatif reel faiz tasarruf açığının artmasına aynı zamanda harcamaların artmasına neden olacak, kredi mevduat ilişkisinde bozulmaya neden olabilir bu da faizlerin beklenmedik bir şekilde yükselmesine neden olabilir, talep ve büyümenin artması cari açığında artmasına neden olabilir, uyarılarını da beraberinde getirmekte. Bu durumda iş TCMB’ye düşüyor. 1 yıldan uzun vadeli mevduatta stopaj düzeltilmesi ile kısa vadeli mevduat yerine yatırımcıların uzun vadeye yönelmesini sağlamak bizce atılacak ilk adımlarından biri olacaktır.

Bugüne baktığımızda Japonya’dan yine piyasaları ümitlendiren gelişmeler dikkat çekiyor, sanayi üretimi Ekim'de Apple Inc.'in iPhone parçalarının üretiminin öncülüğünde Aralık'tan bu yana en büyük artışını kaydederek, 2. çeyreğinde de daralacağı tahmin edilen ekonomide olumlu bir noktaya işaret etti. Sanayi üretimi önceki ay yüzde 4.1 düşmesinin ardından Ekim'de aylık bazda yüzde 1.8 büyüdü. Diğer gelişme ise bir aydan daha kısa bir zaman içinde ikinci canlandırma paketini onaylanması oldu. 880.3 milyar Yen büyüklüğündeki yeni harcama paketinin Japonya'nın GSYH'sını % 0.2 civarında artırması bekleniyor. Ve son gelişme de Japonya'da tüketici fiyatlarının 5 ay üst üste düşmesinin ardından Ekim'de bir değişiklik göstermemesi sonucunda BOJ Başkanı Masaaki Shirakawa'nın önümüzdeki ayki politika toplantısında daha fazla teşvik ilan etmesine yönelik baskıların artması oldu.

Günden Kalanlar


Yunanistan yardımında açıklanmayan detayların ortaya çıkmaya başlaması, ülkenin daha çok yardıma ihtiyacı olabileceğinin gündeme gelmesi ve ABD’de mali uçurum görüşmelerinin çok yavaş ilerlediği açıklamalarının yarattığı satış baskısını dün kapanışa doğru ABD’den gelen mali uçuruma dair iyimser açıklamalar ile eriten Avrupa borsaları, bugün de güne –ABD’de Obama’nın Noel’den önce mali uçurum sorununu çözmek istemesi ve ABD’nin büyük şirketlerinin CEO’larıyla görüşmesi, görüşmeleri hızlandırmak için Hazine bakanı Geithner’ı görevlendirmesi ve Cumhuriyetçi senatör Boehner’in işbirliği çağrısı ile- iyimser beklentilerle alıcılı bir seyirle başladılar.

Mali uçurum endişelerin hafiflemesi ile borsalar alıcılı seyrederken İspanya’nın 10 yıl vadeli tahvil faizleri de 21 Mart’tan, Portekiz’in ise 2 yıllık tahvillerinde Kasım 2010’dan bu yana görülen en düşük seviyeye indi. Bu gelişmelerle açılış sonrası değer kazançlarını genişleten Avrupa borsaları, ABD verileri özellikle konut satışlarından da moral buldu. IMF’den Yunanistan programının başarılı olmasında en büyük zorluğun uygulama olduğu, ülkenin taahhütlerine sadık olması gerektiği ve tahvil geri alımı başarılı olursa IMF’nin yardım için harekete geçeceğini bildirmesi ile değer kazançlarının bir kısmını iade etti. IMF sözcüsü de Pazartesi yapılacak Eurogroup toplantısına IMF Başkanı’nın katılmayacağını söyledi.

Avrupa’da veri akışına baktığımızda ; Almanya’da Kasım ayı işsizlik oranı beklentiye uyumlu olarak %6,9 olarak açıklanırken İtalya’da Kasım ayı İş Dünyası Güven Endeksi de 88,5 düzeyine yükselerek iş dünyasının ekonomiye güveninde iyileşmeye işaret etti. Euro bölgesinde de öncü göstergeler açıklandı ve ve önceki aya göre değişim göstermedi, ekonomik görünüm iyileşme gösterirken, sanayi sektörü ve iş dünyası güveninde de toparlanma görüldü ancak aynı şeyi tüketici güveni için söylemek mümkün olmadı, tüketici güveninde beklenildiği gibi önceki aya göre kötüleşme gözlendi.

İtalya bugün düzenlediği 5 ve 10 yıl vadeli iki tahvil ihalesinde toplam 5 milyar 982 milyon euro borçlanma gerçekleştirdi. 5 yıl vadelide ortalama maliyet %3,80’den 53,23’e gerilerken 10 yıl vadelide de faizler geri çekildi, borçlanmanın ortalama maliyeti %4,92’den %4,45’e düştü. Bu faizler de İtalya için son 2 yılın en düşük oranlarına işaret ediyor.

ABD’de 3. Çeyrekte GSYH (2. Tahmin) beklentinin altında %2,7 olarak açıklandı (beklenti : %2,8), tüketici harcamaları da %1,6 ve çekirdek tüketici harcamaları da %1,1 artış ile beklentileri karşılayamadı. 390.000 artış göstermesi beklenen işsizlik başvuruları ise 393.000 düzeyinde beklentinin üzerinde gerçekleşti. Bekleyen konut satışları ise %1,0’Lık artış beklentisinin çok üzerinde %5,2 artış göstererek ülkenin konut piyasasına ilişkin S&P/CS ve FHFA konut verilerini doğrular şekilde olumlu sinyaller verdi ve son 5 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Etiketler