Yatırım Koçu

BORSA EĞİTİMİ

FOREX EĞİTİMİ

TEKNİK ANALİZ EĞİTİMİ

İKİLİ OPSİYON EĞİTİMİ

TEMEL ANALİZ EĞİTİMİ

VOB EĞİTİMİ

www.yatirimkocu.com

borsa haber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
borsa haber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bedelsiz Dağıtması Beklenen Hisseler...


2012' de dağıtılan yüksek bedelsiz oranları ve şirket karlarınında artmasıyla bu yıl ki beklenti daha da arttı.
Piyasada beklenen yüksek bedelsiz oranları;


Borsa Eğitimi

GÜN SONU PİYASALAR


Küresel piyasalarda yeni gün iki gündem ile başladı. Birincisi ABD’de Cumhuriyetçilerin uzlaşma cephesine yaklaşarak vergi artırımlarında hemfikir olduklarını  bildirdikleri ortak bir bildiri imzalamalarıydı. İkinci gündem ise S&P’nin Yunanistan’ın kredi notunu  –başlattığı tahvil geri alım programı nedeniyle- ikinci kez  “tercihli temerrüt” seviyesine indirdi. Geçtiğimiz Şubat ayında da  borç yapılandırma sürecinde aynı şey olmuş, S&P sonra ülkenin notunu yeniden CCC  seviyesine yükseltmişti. Bu nedenle beklentimiz bunun piyasalarda ciddi bir sarsıntıya neden olmaması yönündeydi ki tepki beklentimiz doğrultusundaydı.

Piyasalarda bugün takip edilecek en önemli gelişme ise ECB faiz toplantısıydı, ayrıca Fitch’in uyarısından nasibini alan İngiltere’de faiz kararı bugün  bekleniyordu. İngiltere Merkez Bankası faiz oranlarını değiştirmeyerek %0,50'de, varlık alım programını da değiştirmeyerek 375 milyar sterlinde bıraktı. Avrupa  Merkez Bankası(ECB) da faiz oranlarını değiştirmedi, PPK faiz oranlarının yüzde 0.75 olarak devam etmesi kararı aldı. PPK sonrası Draghi’nin  yaptığı basın  açıklamasının önemli başlıklarına göz atacak olursak; Euro bölgesinde ekonomik zayıflıkların gelecek yıl da devam etmesinin beklendiğini söyledi. Draghi’nin  öngörüsüne göre ekonomide kademeli toparlanma için tarih; 2013 son çeyrek. Ayrıca ECB’nin 2012 GSYH tahminini -0,6/-0,2% aralığından -0,6/-0,4% aralığına  aşağı yönlü revize ettiği de belirtildi. Esas dikkat çeken başlık ise ECB mevduatlarına negatif faiz uygulanmasının müzakere edildiğinin açıklanmasıydı.

İngiltere’de Ekim’de toplam ticaret açığı 3,0 milyar GBP beklentinin üzerinde 3,6 milyar GBP oldu, bunda mal ticaretinin önemli ölçüde etkili olduğunu gördük,  Euro bölgesinde GSYH 2. Tahminine göre de bölgede resesyon devam ediyor, bölge ekonomisinin 3. Çeyrekte beklenildiği gibi %0,1 gerilediği bildirildi. Avrupa  tarafında günün bir diğer önemli verisi ise Almanya fabrika siparişleriydi, Ekim’de siparişler beklentinin üzerinde %3,9’luk bir artış göstererek piyasalara bir  miktar destek olsa da sabahki mali uçurum iyimserliği ile güne yükselişle başlayan Avrupa borsaları’nda bölgedeki resesyona işaret eden GSYH verileri sonrası  değer kazançlarının önemli ölçüde eritildiği görüldü. ECB’nin büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize etmesi,  ekonomide toparlanma için Draghi’nin 2013 sonunu işaret etmesi ve ECB mevduatlarına negatif faiz olasılığından bahsedilmesi de risk iştahının daha da geri çekilmesi ile sonuçlandı.

ABD’de bugün veri akışında yalnızca Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları vardı. İşsizlik başvuruları 380.000 artış göstermesi beklenirken beklentinin üzerinde bir  azalma kaydederek 370,000 olarak açıklandı. Ancak piyasalarda yarın açıklanacak Tarım Dışı İstihdam verisi bekleniyor, dün açıklanan ve tarım dışı istihdamın  öncüsü kabul edilen ADP Özel Sektör İstihdamı ABD işgücü piyasasında toparlanmaya dair iyi sinyaller vermemişti.

Yurtiçinde ise bugün TCMB Yılsonu Beklenti anketi açıklandı. Anket sonuçlarına göre; yıl sonu TÜFE beklentisi %7,20’den %6,52’ye düşürülürken, büyüme beklentisi %3,2’de sabit bırakıldı. TÜFE’ye benzer şekilde cari açıkta kademeli toparlanmanın sürdüğüne işaret eden veriler ışığında yıl sonu cari açık beklentisi  de 58,3 milyar dolardan 57,3 milyar dolara indirildi. Bu şekilde, TCMB Beklenti Anketi, ekonomi aktörlerinin (mali ve reel sektör karar alıcı ve  profesyonellerinin) cari açık ve enflasyon beklentilerinde iyileşmeye işaret etmiş oldu.

TCMB Başkanı Erdem Başçı da  TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı sunumda, Merkez Bankası’nın fiyat istikrarını koruyup finansal istikrara katkı  yapmak suretiyle büyümeyi desteklediğini, önümüzdeki  aylarda Türkiye'de enflasyonun düşmeye devam etmesi ve büyümenin hız kazanmasının
beklenebileceğini ve bankanın önümüzdeki dönemde de alacağı tedbirlerle finansal istikrara katkı yapmaya devam edeceğini bildirdi.

TCMB 5,5 milyar TL’lik haftalık miktar bazlı repo ihalesi açtı, düne kadar TL’deki değer kazanma sürecinin devamı ile Dolar/TL 1,7850 seviyesini aşamazken, dün  hem euronun güç kaybetmeye başlaması ile EURUSD’de görülen düşüş, hem de politika faizinin de altına inen gösterge tahvil faizinin hafifçe yükselmeye  başlayarak bu seviyeyi aşması sonucu Dolar/TL’de başlayan yükseliş eğiliminin bu sabah da sürdüğünü gözlemledik. Parite 1,7890 seviyesine doğru bir  yükselişle başladıktan sonra 1,79 seviyesini test edip geri çekildi ancak EURUSD’de sert düşüş ile İMKB kapanışına doğru Dolar/TL yeniden 1,79’un üzerindeydi. Yunanistan’ın tahvil alımı ile başlayan euronun değer kazanma süreci  dün İspanya’nın hedefinin altında borçlanması ve sert düşen perakende satışlar güç  kaybettiğinden, parite 1,31’i aşağı yönlü kırmıştı, bu sabah piyasalarda çok etkin olması beklenmeyen Yunanistan’ın not indirimi ve Euro borç krizinin  baskılarının sürüyor olması ile ECB toplantısı öncesi parite bir miktar daha gevşeyerek güne 1,3042’lere dek inerek başladı.  1,3087 seviyesini test ederek  yeniden 1,31’i hedefleyen pariteyi buradan döndüren Euro bölgesinde resesyon oldu. 1,3050’nin üzerinde tutunmaya çalışan parite, ECB’nin 2012 büyüme  tahminlerini indirdiği ve ECB mevduatlarına negatif faiz uygulanmasının toplantıda etraflıca görüşüldüğü açıklanan ECB Başkanı Draghi’nin basın toplantısının  ardından hızlıca gevşemeye başlayarak  1,2977’ye dek geriledi.

AKALT


2,45 seviyesinden AL sinyali veren özel analiz göstergemiz TUT tavsiyesini hala korumaktadır. Ancak 3,50 seviyesinin üstünde kapanışlar yukarı yönlü hareketliliği destekleyecektir. Enson ki fiyat grafiğine göre oluşmakta olan dik üçgen formasyonuna göre 3,42 ile 3,62 aralığında ki bant sıkışıklığını hangi yöne kırarsa o yöne doğru hareket etmesi beklenmektedir. Aşağı yönde 3.06-10 seviyesi yukarı yönde 3,90 seviyeleri görünmektedir. Üçgen formasyonu tam oluşmasada oluşumu sonucu 3,10 a doğru hareket etmesini bekleyebiliriz. 3,33 ün altında satış baskısı artacaktır.
Akal G. Menkul ve Tekstil, 2012 yılının 9 aylık döneminde 12.34 Milyon TL net kar açıkladı. 2011 yılının ilk 9 ayında 10.4 Milyon TL olan karı yüzde 18.62 arttı. Son 4 yılın 9 aylık dönemlerindeki en yüksek kar rakamı, 2012 yılında gerçekleşti. Piyasa değerlerine baktığımızda son 4 yılın 9 aylık dönemlerindeki en yüksek piyasa değerinin 96.15 Milyon TL olduğunu görüyoruz. Karlılık ve piyasa değeri arasındaki ilişkiye baktığımızda son iki yılın 9 aylık dönemlerinde kar artarken piyasa değerinin yükseldiği gözleniyor. Şirketin son piyasa değeri 143.41 Milyon TL'dir. Şirketin piyasa değeri son 4 yılın 9 aylık dönemlerinde gördüğü en yüksek piyasa değerinin yüzde 49.15 üzerindedir.
Akal G. Menkul ve Tekstil, 2012 yılının 9 aylık verilerine göre yüzde 10.48 oranında bir özvarlık karlılığı ile çalışıyor. Özvarlık karlılığı 2011 yılının 9 aylık döneminde 10.15 seviyesinde idi. Şirketin son bir yılda özvarlık karlılığının artış eğiliminde olduğu gözleniyor. Aktif karlılığına baktığımızda ise 2012 yılının 9 aylık döneminde 2011 yılının 9 aylık dönemine göre artış gösterdiğini görüyoruz. 2011 yılında 7.37 seviyesinde olan aktif karlılığı 9.36 seviyesine çıktı. Varlıkların ve özkaynakların etkin kullanımı aktif karlılığı ve özvarlık karlılığı üzerinde etkilidir. Bu nedenle varlık yapısı incelenirken mutlaka aktif ve özvarlık karlılığındaki gelişim izlenmelidir. Akal G. Menkul ve Tekstil, son bir yılda aktif ve özvarlık karlılığındaki artış ile dikkat çekiyor.
2012 yılının 9 aylık döneminde aktifleri azaldı. Akal G. Menkul ve Tekstil, 2011 yılının 9 aylık döneminde 141.11 Milyon TL olan aktiflerini 2012 yılının 9 aylık döneminde 131.87 Milyon TL'ye düşürdü.Aktif büyümesi yüzde -6.55 oldu. Aynı dönemde sektördeki aktif büyüme oranı yüzde 10.49 olarak gerçekleşti. Hissenin aktif büyüme oranı sektör ortalamasının altında. Akal G. Menkul ve Tekstil, 2012 yılının 9 aylık döneminde 117.7 Milyon TL özsermaye açıkladı.

ALKIM




hisse de ki zirve seviyelerini test etmesi sonucu kar realizasyonu ile düşüşlerin alımlarla karşılanması yatırımcıları şaşırtmaktadır.  Bu tip hisselerde ki hareketlilik dalgalanmadan sonra yukarı yönlü harekete devam etmektedir ama bu yukarı yönlü hareketin sebebi gerçekleşene kadar hareketlilik devam edebilir. Bizim özel analiz yöntemimiz 11,25 ten SAT sinyali vermektedir ve hala güncelliğini korumaktadır. 10.60 ın altında kapanışlar satış baskısını arttıracaktır, ilk etapta 10,20 e doğru hareketlilik görülebilir bu seviyenin altında ise 9,26 desteği görünmektedir. Grafikte ki üçgen sıkışması sonucu sert hareketlilik izlenebilir, bu hafta bu üçgen kırılacaktır. Yukarı yönde 11,20 nin üstünde TUT, 10,60 ın altında SAT sinyali oluşmaktadır.
Alkim Kimya, 2012 yılının 9 aylık döneminde 11.21 Milyon TL net kar açıkladı. 2011 yılının ilk 9 ayında 23.02 Milyon TL olan karı yüzde 51.32 azaldı. Son 4 yılın 9 aylık dönemlerindeki en yüksek kar rakamı, 2011 yılında gerçekleşti. Piyasa değerlerine baktığımızda son 4 yılın 9 aylık dönemlerindeki en yüksek piyasa değerinin 202.75 Milyon TL olduğunu görüyoruz. Karlılık ve piyasa değeri arasındaki ilişkiye baktığımızda son iki yılın 9 aylık dönemlerinde kar azalırken piyasa değerinin yükseldiği gözleniyor. Şirketin son piyasa değeri 267.03 Milyon TL'dir. Şirketin piyasa değeri son 4 yılın 9 aylık dönemlerinde gördüğü en yüksek piyasa değerinin yüzde 31.71 üzerindedir.
Alkim Kimya, 2012 yılının 9 aylık verilerine göre yüzde 7.23 oranında bir özvarlık karlılığı ile çalışıyor. Özvarlık karlılığı 2011 yılının 9 aylık döneminde 14.88 seviyesinde idi. Şirketin son bir yılda özvarlık karlılığının azalış eğiliminde olduğu gözleniyor. Aktif karlılığına baktığımızda ise 2012 yılının 9 aylık döneminde 2011 yılının 9 aylık dönemine göre azalış gösterdiğini görüyoruz. 2011 yılında 9.51 seviyesinde olan aktif karlılığı 4.37 seviyesine indi. Varlıkların ve özkaynakların etkin kullanımı aktif karlılığı ve özvarlık karlılığı üzerinde etkilidir. Bu nedenle varlık yapısı incelenirken mutlaka aktif ve özvarlık karlılığındaki gelişim izlenmelidir. Alkim Kimya, son bir yılda aktif ve özvarlık karlılığındaki azalış ile dikkat çekiyor.
iyat kazanç oranı 31.75 seviyesinde bulunuyor. Sektör ortalamaları ile karşılaştırdığımızda fiyat kazanç oranının 2012 yılının 9 aylık döneminde sektör ortalamasının üstünde olduğu dikkat çekiyor. PD/DD oranı ise sektör ortalaması olan 1.12seviyesinin üzerindedir.
Çarpanların sektör ortalamasının üzerinde seyretmesi hisselerin değerinin sektöre göre pahalı olduğunun işaretidir. Net kar büyümesinin sektör ortalamalarının altında olduğu gözleniyor.

BAGFS ANALİZ


Teknik anlamda incelediğimiz zaman 48,90 dan gelen tepki alımlarıyla 53,50 de ki düşüş trendi ve 50 gnlk hareketli ortalama seviyesinin önemli direnç seviyesi olduğu görünmektedir. Ayrıca tepki alımlarında her yükselişte hacimin zayıflaması da gözümüze çarpmaktadır. 55 ve 57,50 önemli direnç seviyeleri bu seviyelerin üstünde tutunamadıkça aşağı doğru baskı artacaktır. 48,80 den al sinyali veren özel analizimiz 50,60 üstünde TUT tavsiyesini sürdürmektedir.( özel analiz seviyemiz günlük olarak değişmektedir, sadece şuan ki analiz için geçerlidir) Peki hissenin düşüş trendi içerisinde olmasının nedeni nedir dersek detayını temel analiz yönteminden çıkmarmış olacağız.
Bagfaş,
Şirket satış stratejisini değiştirdi ve kredili satışa başladı. Bunun talebi güçlendirdiğini düşünüyoruz. Aynı zamanda şirketin agresif fiyatlama stratejisinin pazardaki rekabeti artırdığını görüyoruz. Faaliyet marjları ton başına satılan malın maliyetinin yüksek olması ile düşük. Ton başına hammadde maliyetleri %9 geriledi. Ton başına satılan malın maliyeti %32 artış gösterdi. Faaliyet giderlerinde önemli bir değişiklik olmadı. Şirket 1 milyon TL net finansal gelir kaydetti. Şirketin 2Ç12’de 109 milyon TL olan net nakit pozisyonu kredili satışların etkisi ve CAN yatırımına ilişkin avans ödemeleri ile 25 milyon TL’ye geriledi. Şirketin yurtiçi satışlarında ve ihracatında 4Ç12’nin başında iyileşme görmedik. 4Ç12’de şirketin operasyonel performansında sert bir iyileşme beklemiyoruz.
 2012 yılının 9 aylık döneminde 21.47 Milyon TL net kar açıkladı. 2011 yılının ilk 9 ayında 61.39 Milyon TL olan karı yüzde 65.03 azaldı. Son 4 yılın 9 aylık dönemlerindeki en yüksek kar rakamı, 2011 yılında gerçekleşti. Piyasa değerlerine baktığımızda son 4 yılın 9 aylık dönemlerindeki en yüksek piyasa değerinin 528 Milyon TL olduğunu görüyoruz. Karlılık ve piyasa değeri arasındaki ilişkiye baktığımızda son iki yılın 9 aylık dönemlerinde kar azalırken piyasa değerinin yükseldiği gözleniyor. Şirketin son piyasa değeri 468 Milyon TL'dir. Şirketin piyasa değeri son 4 yılın 9 aylık dönemlerinde gördüğü en yüksek piyasa değerinin yüzde 11.36 altındadır.
Bagfaş, 2012 yılının 9 aylık verilerine göre yüzde 9.68 oranında bir özvarlık karlılığı ile çalışıyor. Özvarlık karlılığı 2011 yılının 9 aylık döneminde 27.32 seviyesinde idi. Şirketin son bir yılda özvarlık karlılığının azalış eğiliminde olduğu gözleniyor. Aktif karlılığına baktığımızda ise 2012 yılının 9 aylık döneminde 2011 yılının 9 aylık dönemine göre azalış gösterdiğini görüyoruz. 2011 yılında 18.61 seviyesinde olan aktif karlılığı 7.41 seviyesine indi. Varlıkların ve özkaynakların etkin kullanımı aktif karlılığı ve özvarlık karlılığı üzerinde etkilidir. Bu nedenle varlık yapısı incelenirken mutlaka aktif ve özvarlık karlılığındaki gelişim izlenmelidir. Bagfaş, son bir yılda aktif ve özvarlık karlılığındaki azalış ile dikkat çekiyor.
Fiyat kazanç oranı 13.8 seviyesinde bulunuyor. Sektör ortalamaları ile karşılaştırdığımızda fiyat kazanç oranının 2012 yılının 9 aylık döneminde sektör ortalamasının üstünde olduğu dikkat çekiyor. PD/DD oranı ise sektör ortalaması olan 1.75seviyesinin üzerindedir. Çarpanların sektör ortalamasının üzerinde seyretmesi hisselerin değerinin sektöre göre pahalı olduğunun işaretidir. Net kar büyümesinin sektör ortalamalarının altında olduğu gözleniyor.

PİYASALAR


ABD’de dün mali uçurum konusundan taraflar anlaşırlar beklentisi bugün anlaşamıyorlar beklentisine dönünce volatilite artmaya başladı. Dün Geithner’ın sunduğu ; 1.6 trilyon dolarlık 10 yıl içinde zenginlere uygulanacak vergilerde artış buna karşılık, 400 milyar dolarlık sosyal hak programları kesintisini , kalıcı bir borç tavanı belirlenmesi ve 50 milyar dolarlık ekonomiyi canlandırma planı Cumhuriyetçiler tarafından destek görmedi. Dolayısıyla Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner bu sefer de “kayda değer ilerleme sağlanamadı” diyerek future piyasaların negatif olmasına neden oldu. Bu müzakerelerde bir sonuç çıkana kadar volatilite de doğal olarak artacaktır. Dolayısıyla panik olmaya gerek olmadığını düşünmekteyiz.

ABD’de mali uçurum konusundaki umutlar, AB’de Yunanistan’ın batması/atılması sorununun gündemden çıkması tüm dünyada tahvil faizlerinde gerilemelere neden olmakta. İspanyol tahvil faizlerinde % 5.39’a , İtalyan tahvil faizi de % 4.5 seviyesine, Belçika tahvil faizi 10 yılın en düşük seviyelerine, Avustralya’da tarihi düşük seviyelere, 10 yıllık Japon faizi son 9 yılın en düşük seviyelere gelirken Türkiye’de kısman bu gelime kısmen TCMB’den faiz koridorunda daraltma beklentisi ile %5,96 seviyelerine kadar geri çekilme yaşandı.

Ama bizde bu durumun büyümeye olumlu destek olmasının yanında; enflasyon düşmeden faizlerdeki gerilemenin ; tasarruf açığı yüksek, sıcak para finansman tarafını rahatlatırken kırılganlığın da artırmakta olduğu , negatif reel faiz tasarruf açığının artmasına aynı zamanda harcamaların artmasına neden olacak, kredi mevduat ilişkisinde bozulmaya neden olabilir bu da faizlerin beklenmedik bir şekilde yükselmesine neden olabilir, talep ve büyümenin artması cari açığında artmasına neden olabilir, uyarılarını da beraberinde getirmekte. Bu durumda iş TCMB’ye düşüyor. 1 yıldan uzun vadeli mevduatta stopaj düzeltilmesi ile kısa vadeli mevduat yerine yatırımcıların uzun vadeye yönelmesini sağlamak bizce atılacak ilk adımlarından biri olacaktır.

Bugüne baktığımızda Japonya’dan yine piyasaları ümitlendiren gelişmeler dikkat çekiyor, sanayi üretimi Ekim'de Apple Inc.'in iPhone parçalarının üretiminin öncülüğünde Aralık'tan bu yana en büyük artışını kaydederek, 2. çeyreğinde de daralacağı tahmin edilen ekonomide olumlu bir noktaya işaret etti. Sanayi üretimi önceki ay yüzde 4.1 düşmesinin ardından Ekim'de aylık bazda yüzde 1.8 büyüdü. Diğer gelişme ise bir aydan daha kısa bir zaman içinde ikinci canlandırma paketini onaylanması oldu. 880.3 milyar Yen büyüklüğündeki yeni harcama paketinin Japonya'nın GSYH'sını % 0.2 civarında artırması bekleniyor. Ve son gelişme de Japonya'da tüketici fiyatlarının 5 ay üst üste düşmesinin ardından Ekim'de bir değişiklik göstermemesi sonucunda BOJ Başkanı Masaaki Shirakawa'nın önümüzdeki ayki politika toplantısında daha fazla teşvik ilan etmesine yönelik baskıların artması oldu.

FİNANS GÜNLÜĞÜ

Gösterge tahvilin dün % 6 gibi rekor seviyelere düşmesi Türk Para ve Sermaye Piyasalarında heyecan yarattı diyebiliriz. Bu seviyeyi gördükten hemen sonra yükselerek günü % 6.05'ten kapattı.

Uzmanların önemli bir kısmı, bu düşüşün sebebinin sadece alımlara değil, tahvilleri elinde bulunduranların satmak istememesi olduğunun altını çiziyorlar. Hacmin fazla olmaması da bu görüşü destekleyen bir gelişme. Hal böyleyken, satıcısız olan bir enstrümanın değerlenmesi kaçınılmaz oluyor. Buradan da aşağı düşüp düşmeyeceğini tartışanların önemli bir kısmi, "düşmez" şeklinde görüş bildiriyorlar. Ancak daha önceki raporlarımızda tekrarladığımız gibi kayıplarin limiti vardir ancak değerlenmenin herhangi bir limiti bulunmamaktadir. Bu sebeple böyle durumlarda sabit fikirle davranmamakta fayda vardır.

Küresel gelişmelere göz atarsak : OECD'nin küresel büyüme hızı beklentisini % 4.1'den % 3.4'e çekti. Bu arada Türkiye'nin 2012 yılı büyüme tahminini de % 3.3'ten % 2.9'a çekti. Bu durumda yılbaşından beri belirttiğimiz " % 2.5'ten düşük % 4.1'den yüksek büyüme beklemiyoruz" tahmini doğru çıkmış oluyor.

ABD icin büyüme tahmini hedefi % 2.4'ten % 2.2'ye çekilirken, Euro bölgesi icin % 0.4 daralma öngörüldu. Gelecek yıl icin beklentiler ise ABD icin % 2 büyüme, Euro Bolgesi icin % 0.1 daralma öngörülüyor. Ancak bu rakamların birkaç kere daha revize edileceğini hatırlatalım.

Özetle, büyüme tahminleri o güne kadar oluşan data ve o günkü piyasa atmosferi içinde yapılmaktadır. Dolayısıyla beklentiler ile gerçekleşenler arasında fark açıldıkça dalgalanmaların büyüyerek devam edeceğini söylemek yanlış olmaz.

GÜNDEN KALANLAR PİYASALAR


Yunanistan yardımında çözülen düğümün etkisi ABD’de ‘mali uçurum’ endişelerinin yeniden ortaya çıkması ile kalıcı olamadı, dikkat çeken bir haber de Fitch’in Arjantin’in kredi notunu temerrüte düşebileceği gerekçesiyle 5 kademe birden düşürmesiydi. ABD’de senatonun çoğunluk liderinin görüşmelerin çok yavaş ilerlediğini açıklaması ABD üzerinden bir resesyonun tüm dünyayı resesyona sürükleyebileceği kaygılarını yeniden canlandırdı ve Avrupa borsaları da dünkü iyimserliğin ardından güne değer kaybı ile başladılar ve gün içinde de satıcılı seyir devam etti.

Yunanistan Maliye Bakanı, Euro bölgesi maliye bakanlarının vardıkları anlaşma çerçevesinde özel sektörün elindeki Yunan devlet tahvilleri için geri alım planının detaylarının önümüzdeki günlerde açıklanacağını bildirdi. İspanya Maliye Bakanı da ülke bankalarının kurtarılması için AB'den alınacak kredinin finansman maliyetinin yüzde 1'den az olacağını söyledi. Ayrıca AB komisyonu, Bankia, NCG Banco, Catalunya Banc ve Banco de Valencia'nın yeniden yapılandırma planlarını onayladı ve kurtarılmış ispanyol bankalarının sermaye ihtiyaçlarının 37 milyar euro olduğunu söyledi.

Euro bölgesinin sorunlu ülkelerine dair yapılan bu iyimser açıklamalar ve İtalya gibi sorunlu bölge ülkelerinin 10 ve 2 yıllık tahvil faizlerinde gerilemeler baskıyı hafifletse de mali uçurum kaygılarının etkisini gidermeye yetmedi, Alman Maliye Bakanı Schaeuble’nin Yunanistan'a yapılan son yardımların yetmeyebileceğini dile getirmesiyle borsalarda satış baskısı artarken ABD konut verisinin beklentinin altında kalması ile teşviklerin devam edebileceği umuduna ve Boehner’in Obama ile mali uçurum konusunda anlaşmaya varılacağına dair iyimser açıklamalarına tutunan piyasalar değer kayıplarını eritmeye başladı.

Avrupa’da veri akışına baktığımızda ; Euro bölgesinde Ekim ayında özel sektör kredilerinin %0,7 geri çekildiği açıklandı, önceki ay da krediler %0,8 azalmıştı. ECB de Euro bölgesi ülkelerinde banka mevduatlarının değişimini açıkladı, buna göre Ekim’de mevduatlar Yunanistan’da artarken İtalyan, Fransız ve İspanyol bankalarından mevduat kaçışı gözlendi. İtalya bugün düzenlediği 6 ay vadeli hazine bonosu ihaleleri ile 7,5 milyar euro borçlandı ve ortalama faiz %1,347’den %0,919’a geriledi. Bu faiz oranı Nisan 2010’dan bu yana görülen en düşük orana işaret ediyor. Bugün Almanya’nın da tahvil ihalesi vardı, Almanya 5 yıl vadeli ihalesinde 2,5 milyar euro borçlandı, ortalama faiz %0,42’den %0,41’e geriledi.

ABD’de New York Fed'in anketine göre ABD'de hanehalkının borcu 3. çeyrekte yüzde 0.7 azaldı. Veri akışında ise yeni konut satışları vardı ve TSİ 21.00’de de ‘Beige Book’ raporunun açıklanması bekleniyor. Yeni konut satışları %0,3 artması beklenirken 390.000 beklentinin altında %0,3 geri çekilme ile 368.000 düzeyinde açıklandı, bu da dünkü S&P/CS ve FHFA konut verilerine rağmen ABD’de konut piyasasında toparlanma sürecinin tam olarak başlamamış olduğuna işaret ediyor olabilir.

Dün Garanti bankası ile ilgili MKK kaydının oluşturduğu baskı ile hedeflediği 73 binlerden dönerek 71.700’e dek gevşeyen endeks güne %0,22 artışla 72.159 puandan başladı. 72.396-71.924 dar bant aralığında hareketin ardından ilk seansı %0,39 primli kapatan endeks, ikinci seansa da %0,44 artışla başladı. Almanya maliye bakanının Yunanistan’a dair olumsuz açıklamalarının küresel piyasalardaki endişe ortamını daha da artırması ile artan satış baskısına katılan İMKB-100 endeksi ikinci seansta yoğunlaşan satışları 71.500 puan seviyesinde karşıladı ve günü %0,03 düşüşle 71.978 puandan tamamladı.

TCMB 3,5 milyar TL’lik haftalık miktar bazlı repo ihalesi açtı. Gösterge tahvil faizinde yeni düşük rekor seviyeler görülmeye devam ederken, İMKB’de de alım yönünde iştahın devam etmesi ve dün açıklanan TCMB tutanakları Dolar/TL’yi gevşetmeye devam ediyor, güne başlarken 1,7904’e dek gerileyen parite, EURUSD’deki düşüş ile bir miktar yükselse de yine de 1,7950 seviyesini aşamadı. Yunanistan konusunda uluslararası resmi kreditörlerin anlaşmasının 1,30’un üzerine taşıdığı EURUSD yine 1,2910’lara dek bu kez ABD’de mali uçurum kaygıları ile yöneldi. Günün devamında da Avrupa borsalarında satıcılı seyir izlenmeye devam ederken parite de 1,29’u aşağı yönlü kırarak 1,2880 seviyesini test etti. ABD konut verisi ve Boehner’in mali uçuruma dair açıklamaları sonrası yeniden 1,29 seviyesinin üzerinde yükselmeye başladı.

Etiketler